“Ghyas Cemil el-Yetim”, Suriye’nin Eriha bölgesine bağlı olan al-Muvazra diye bilinen bir köyde eşi ve beş çocuğu ile birlikte hayatını devam ettiriyor. Öyle bir evde yaşıyorlar ki kışın sıcaklık derecesi 0’a kadar düşerken yazın da adeta bir fırından farksız oluyor. Durum böyle olunca hayatın elem ve zorluklarla yoğurduğu ağır insan manzaraları ortaya çıkıyor.Şu noktaya da değinmek isteriz, Gheyas ilim isteyen herkes için bir öğretmendi. Öyle ki rejimin baskısını ve zulmünü görmezden gelerek öğrencilerinin ruhlarına hürriyet inancını ve ilkelerini yerleştirmek için çok çaba gösterdi. Rejimin kurallarına başkaldırına dek, devrim safına geçene kadar öğretmenlik mesleğini icra etti. Bazı savaş cephelerinde yaralar aldı nitekim bu durum iki elinin de kesilmesine yol açtı.Bu olanların neticesinde ailenin hayatı acı ve psikolojik buhranlardan ibaret bir hal aldı ki bu hal özellikle çocukları çok etkiledi. Bu konuda ailenin en büyük çocuğu olan 17 yaşındaki Cemil ailesinin çektiği sıkıntıları anlatırken şunları aktarıyor: “ Yaralanması sebebiyle gün geçtikçe kötüye giden babamın hali gözlerimizin önündeyken ümidimizi kaybetmiştik. Onu öyle hasta ve ailesinin bakımını üstlenmekten aciz olarak görmemiz umudumuzu kaybetmemize sebep olmuştu. Zaten babam da oldukça karamsar olarak yaklaşıyordu. Hatta bize yardımda bulunan insanlardan birkaç elbise, bir tas çorba istemekle yetinir hale gelmişti.”İşin özünde, Ghays’ın eşi Rafi’e (Cemil’in Annesi), aile reisinin hastalığından beri çok sıkıntılar çekmiş bir hanım. Öyle ki evin reisi, Ghays zaman oluyor günler geceler boyunca oğlu Cemil’in refakatinde acısına çare bulmak, acılarını hafifletmek ümidiyle hastanelerde kalıyor.“el-Yetim” ailesinin duaları boşa gitmedi. Hayatlarını daha iyi yapmak için hizmetler götürmeyi, onlara yardım etmeyi Allah bizlere bahşetti. Ve hemen Ghyas kardeşimizin yardımına koşmak için sıkı bir mesaiye başladık ve bir proje fikri ortaya atıldı.Bu işi kolaylaştıracak bir yol bulmuştuk, annenin dikiş dikmeyi biliyor olmasıydı. Ve Allah’ın yardımı ile toplamda 1220 dolar maliyetle “Dikiş Projesini hayata geçirdik. Şunu da zikretmekte fayda görüyoruz, başarının ilk adımları, bu projenin enerjisi olan güneş enerjisinden yararlanıp elektriğe çevirmek üzere kullanılacak olan güneş panelleriydi.Buna ek olarak böyle bir projede bölgenin yoklukla verdiği mücadele göz önüne alındığında el-Yetim ailesi fakirlikle savaşan bölge halkını elbise ihtiyaçları için civardaki köylere gitme zorluğundan kurtarmış oldu. Böylece müşterilere isteklerine göre elbiseler dikilip teslim edilmeye başlandı. Özellikle bölge halkı bu durumu oldukça kanıksadı ve alıştı da. Diğer bir yandan çocuk çamaşırlarının dikimi üzerine de çalışmalar yapılıp dükkânlara satışı yapılacak.El-Yetim ailesinin maddi durumu çocuklarına yeni elbiseler almaya yetmiyordu. Elbise almaya verecek para ile yiyecek- içecek masraflarını karşılamayı tercih ediyorlardı. O nedenle çocukların birçok elbisesi gerek akrabaların gerekse komşuların verdiği eski elbiselerinden ibaretti.Çok şükür artık durumları daha iyi ve İnsani Şam Derneği’nin Katar RAF Vakfı’nın desteği ile yürüttüğü “Helal Kazanç” projesinin başından beri ailenin her üyesinin iki takım fazla elbisesi oldu bunun yanı sıra kış ayına girilmesiyle birlikte her bir ferdin bir de ceketi oldu.Öte yandan ailenin evinde bulunan ev yaşlarını buraya bir satırda kolayca yazıp sayabilirdik ama şimdi hamdolsun ki aile, istenilen ve lazım olan tüm ev eşyalarını eksiksiz bir şekilde tedarik etmesinin yanında içinde bulundukları projeden aylık ortalama 100 dolar gelir elde ediyorlar.Bu noktada kardeşimiz Ghyas şunları aktarıyor: “ Allah’a hamd olsun, şükürler olsun. Bu çalışmayı bize kolaylaştırdı, evlatlarım yanı başımda ve sadece derslerine çalışıyorlar. Mesela oğlum Mustafa beni iyileştirmek için doktor olup bana protez bir el takmak istiyor. Kızım Beyan ise benim yolumdan yürümek ve eğitimli, görgülü bir nesil yetiştirmek için öğretmen olmak için çalışıyor.”