İnsani Şam Derneği’nin üstlendiği ve Suriye’nin İdlib kentinde faaliyet gösteren “Fedakârlığınla Yanlarında Ol” projesi kapsamında yer vereceğimiz yetimlerin hikâyesi bahsi geçen proje dâhilindedir. Başarı hikâyelerinin içerisinde Suriye’nin farklı bölgelerindeki yetim çocukların sorumluluğunu almak, zaruri ihtiyaçlarını karşılamak gibi kurumun gösterdiği gayretler de bulunmaktadır.
Geçimlerini Sağlayan Biri Olmadan…
İlk başarı hikâyesi hayattaki dayanak olacak gücünü çok küçük yaşta kaybeden Emir M.’e ait. Babası ise kendisini annesine emanet ederek şehit olmuş. Hemen akabinde annesi Halep’e gitmek üzere Emir’i artık dedesiyle yaşaması için dedesinin evine bırakmak zorunda kalmış. Bunun neticesi olarak zaten babası tarafından yetim kalan Emir annesinin yokluğuna da tahammül göstermiş. Sonrasında ise dedesinin şefkatli ve sıcak gülümsemesinden başka bir teselli bulamamış kendine.
Torununa karşı tüm şefkat ve merhametini gösterse de yaşadığı perişanlıklar ve musibetler bu yaşlı adamın peşini bırakmamış. Öyle ki gülümsemeleri savaşın sebep olduğu onca keder ve acı içinde kaybolmuştu. Çünkü beş oğlundan dört tanesini arka arkaya şehit vermişti. Yaşlı adam için her şey bitmişti ta ki kaybettiği çocuklarının ailelerinin geçimlerini üstlenecek bir kişi buluncaya kadar… Bu cefakâr adam, bu yaşında çektiği sıkıntılara, ailesinin bütün sorumluluğunu üstlenmesine, güvenliklerini sağlamakla mesul olmasına rağmen yine de sabrediyor ve ancak Allah’a olan imanının verdiği kudretle yürüyecek güç buluyordu.
Bu aileyi ziyaretimizde, içinde yaşadıkları şartları özellikle Samir ismindeki o çocuğu gözlemlediğimizde “Fedakârlığınla Yanlarında Ol” projesine ortak etmekten kendimizi geri alamadık. Bu proje ile dedesinin Samir ile ilgilenmesine yardımcı olmayı ümit ediyoruz, böylece Samir’in kendisine parlak, ışıklı bir gelecek hazırlayabilme imkânı bulmuş olmasını temenni ediyoruz. Dileriz ki bu şekilde dedesinin çektiği sıkıntıları ve gösterdiği fedakârlıkların telafisini yapabilme gücünü kendinde bulabilir.
Abdullah ve Dua… Ümit ile Umutsuzluk Arasında
Yetim çocukların isimleri değişse de hikâyeleri birbirine benziyor. Ve bu yaşam hikâyeleri savaşın getirdiği çoğu sıkıntılar, elemler ve kederlerle birlikte hayat buluyor. Abdullah C. ve kardeşi Dua C.’nin hikâyesi ise basit bir meselenin çözümü için Maarat Al-Nu’man bölgesindeki adliyeye giderken babalarının, üzerine atılan bomba sebebi ile şehit olması üzerine başlıyor. Böylece çocuklar, babalarını yani sorumluluklarını üstlenen kimseyi kaybettikleri gibi yanlarında annelerinden başka kimseleri de kalmadı. Keder, elem, ümitsizlik tüm yükünü bu hanımın ve çocuklarının omzuna attığında beraberinde gelen yoksulluğun yükü ve getirdiği zaruretler bu iki kardeşi es geçmedi. Ancak bu anneyi en çok korkutan şey, çocuklarının geleceğinin istikrarsız ve yitik bir imaj ile anılıyor olmasıydı. Lakin bu anne, hüzünlerine teslim olmadı ve çocuklarının önüne gerçekleştirmeleri için kararlı bir hedef koydu. Yolun sonunda bu hanım çocuklarının Kuran’ın tam yirmi cüzünü ezberlemeleri ile emeklerinin meyvesini toplamış oldu. “Fedakârlığınla Yanlarında Ol” projesinin sunduğu hizmetler dâhilinde olan sorumluluk almanın etkileri daha sonraları bu ailenin hayatında kendini gösterdi. Nitekim bu sorumluluk paylaşımı, zaruri ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra annenin çektiği çilelerde, çocuklarının Kuran’ı ezberlemelerine ve eğitimlerine devam etmelerine destek olan, yol gösteren en güzel yardımcısıydı.
Geçimlerini Sağlayacak Kişinin Kaybedilmesi ve Hastalığın Bir Aileye Aynı Anda Gelmesi
İnsani yardım alanının karşılaştığı tüm zorluklara rağmen İnsani Şam Derneği olabildiğince çok sayıda yetim çocuğa yardım eli ulaştırmaya gayret ediyor. Bunun için ikiz olan Selsebil ve Muhammed S.’nin üzüntü veren durumlarını öğrendiğimizde bu aileyi bir an önce ziyaret etmeye ve yardım eli uzatmaya çalıştık. Öğrendiğimiz kadarı ile çocuklar büyükannelerinin evinde yaşıyor. Yaşının ilerlemesi sebebiyle büyükanneleri yaşlılıkla ve birçok hastalıkla mücadele etmesi yetmiyormuş gibi yoksulluk kâbusu ve ailenin üzerinde sürekli dolaşıp duran bombaların verdiği korkuyla da mücadele ediyorlar… Bunca sorun yetmezmiş gibi bir de sinsice gelip ailenin belini büken annenin hastalığı ile mücadele etmeye başladılar…
Olay şu şekilde vukuu buluyor; anne, tiroit bezleriyle ilintili bir hastalığa yakalanıyor ama sonrasında bu rahatsızlık kötü hastalığın ilk evresi haline geliyor. Hastalığın şiddetlendiği ve annenin durumunun kötüye gittiği süreçte aile öğreniyor ki kızı Selsebil de aynı kötü hastalığa yakalanmıştı. Bizim tarafımıza gelince durumu öğrenir öğrenmez proje kapsamında anneye ve kızı Selsebil’e tedavi masraflarını karşılamalarına yardımcı olabilmek amacıyla çalışmalarımızı yürütmeye başladık. Bundan sonrasında ise elimizden gelen tek şey acılarını hafifletmesi için Allah’a dua etmekten başkası değildir.
Ahmet’in Ailesi… Zorlu Hayat Koşullarından Güzel Bir Hayata…
Bizi bir sonraki duruma yönlendiren şartlar, oldukça basit ve derbeder bir odaydı. Zira evin en temel gereksinimlerinin ve eşyalarının dahi olmadığı bir evdi. İşte bu durum İnsani Şam Derneği ekibi, engebeli dağlar ardındaki uzun mesafeleri aşarak Ahmet’in ailesine ulaşmak için harekete geçti. Bu aile geçimlerini sağlayacak birine muhtaçtı. Zira o sıralarda çocuklarına yiyecek bir lokma bulmadan sorumlu tek kişi anneleriydi. Ne var ki bölgedeki tarım topraklarında aylık 500 Suriye lirasını geçmeyen küçük bir ücret karşılığında çalışıyordu.
Bu aileye annenin çalışma şartlarına göre 500 iş günü değerine varacak yardım yapılarak bu aileye destek olmak istiyoruz. Anne kendilerine sunulan maddi yardımın miktarını ve bu meblağ ile çocuklarına güzel bir yaşam verebileceğini, çocuklarını kötü koşulların etkisinden koruyabileceğini öğrenince sevincinden adeta göklere çıktı. Bununla birlikte bu maddi yardımın annenin ağır şartlarda çalıştığı meşakkatli işinin yükünü biraz hafifletmiş olacak.
İnsani Şam Derneği yardımlarını götürmekten ve maddi destek sağlamaktan gücü yettiği müddetçe asla vazgeçmeyecektir. Tek umduğumuz Allah-u Teâla bizlere katından yardım ve başarı göndermesidir ki Suriye’deki tüm muhtaç ailelere yardım eli uzatabilelim ki o zor ve ağır şartlar altında yaşayan halka destek ve dayanak olabilelim.